14 Şubat 2022 tarihinde yasalaşan Öğretmenlik Meslek Kanununun 3.maddesinin 4.fıkrası, öğretmenlik mesleğini; aday öğretmenlik döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayırmış, 6.maddede de bu kariyer basamaklarına nasıl yükselineceği hüküm altına alınmıştır. Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği ve Mesleki Çalışmalar Yönergesi de, eğitim programı, sınavlar ve sertifika gibi teknik ayrıntıları düzenlemiştir.
Öğretmenlik kariyer basamakları süreci hangi tarihte başladı?
Bu yasal düzenlemelerden sonra öğretmenlik kariyer basamakları süreci 23 Mayıs 2022 tarihinde başlayarak, 4 Ocak 2023 tarihinde, uzman ve bağöğretmen sertifikalarının düzenlenmesiyle bu dönem için tamamlanmış olacaktır.
Eğitim sendikalarının açmazı!
Eğitim sendikaları, Öğretmenlik Meslek Kanununun çıkarılış sürecinden itibaren itirazlarını dile getirmelerine rağmen derli toplu bir kanun önerisi veya çıkarılan kanunun nasıl düzeltilmesi gerektiğine dair bir taslak veya öneri metni ortaya koymamışlardır. Özellikle eleştirel eğitimcilerin çoğunlukla yer aldığı eğitim sendikalarından bu tür öneriler ve taslaklar beklenirdi.
Durum böyle olunca hem bu sendikalara üye olan, hem diğer sendikalara üye olan, hem de hiçbir sendikaya üye olmayan eğitim emekçileri kararsızlık içinde kaldı. Dönüp sendikalardan, bu sürece dâhil olup olmama konusunda karar veya öneri bekleyen eğitim emekçileri de benzer şekilde cevapsız bırakıldı.
Görev tanımları yapılmalıydı!
Biz, kanun çıkmadan önce, Öğretmenlik Meslek Kanununun nasıl olması gerektiği konusunda “Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağı Neleri Kapsamalıydı?” başlıklı bir yazı kaleme almış ve önerilerimizi dile getirmiştik. Bunlara ilaveten, öğretmenlik kariyer basamakları ile ilgili düzenlemelerde eksik olan en önemli konunun öğretmen, uzman öğretmen ve bağöğretmenin, okullarda birbirinden farklı hangi, görevleri yapacağının bilinmemesinin, yani görev tanımlarındaki belirsizlik olduğunu düşünüyoruz.
Bu anlamda, ne tür itirazlarımız olursa olsun kanun çıkmış, yürürlüktedir ve süreç başlamıştır. Bu aşamada, kabul edilmeyen düzenlemelerle ilgili hukuksal yollara başvurulabilir, nitekim de birçok sendika bu başvuruda bulunmuştur. Bunun dışında, Kanun değiştirilmek isteniliyorsa, demokratik ülkelerde yapılması gereken uzun vadede istediğiniz nitelikte kanun çıkaracak siyasi partilerin iktidar olmasına yardımcı olmak, kısa vadede de istediğiniz düzenlemelerin yapılması için mücadele etmektir. “Biz bu kanunu istemiyoruz, reddediyoruz!” etkisiz bir mücadele yöntemidir ve sonuç alıcı değildir. Üstelik, sendikal yapıyı da eğitim emekçilerinin ve eğitim emekçileri mücadelesinin dışına çıkarır!
İlerleme ve yükselme konusunda öğretmenlerin statüsü tavsiyesi neleri öneriyor?
Bu bağlamda 1966 tarihli ILO / UNESCO Ortak Belgesi olan “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”nde yer alan “İlerleme ve Yükselme” hükümlerinin neler olduğuna bakmak gerekiyor. Belgenin ilgili maddeleri şu şekildedir;
-Öğretmenlerin, gerekli nitelikleri taşımaları koşuluyla, bir eğitim düzey ya da düzeninden bir ötekine geçme hakkı olmalıdır.
-Öğretimin ve her eğitim kurumunun örgütlenmesi ve yapısı, verdikleri eğimin niteliğine ve düzenliliğine zarar vermemesi koşuluyla, öğretmenlere ek görevler yapma olanağı sağlamalı ve tanımalıdır.
-Değişik işlevlerin öğretmenlerin her birinin en iyi niteliğine göre pek yerinde olarak (akıllıca) bölüştürülebilmesi için, personelin ve öğrencilerin oldukça önemli kuruluşlardan sağlayabilecekleri yararları göz önünde bulundurmak yerinde olacaktır.
-Müfettiş, okul yöneticisi, öğretim (eğitim) müdürü ya da özel işlevler içeren başka bir konum gibi öğretimde sorumluluk konumlarına deneyimli öğretmenlerin atanması, olanaklar ölçüsünde, yerinde olacaktır.
-Yükselmelerin, öğretmen örgütlerine danışarak belirlenmiş titizlikle mesleksel nitelikli ölçütlere göre, öngörülen konum (görev) için ilgilinin niteliklerinin nesnel bir değerlendirmesi temeline dayanması gerekir.
Görüldüğü gibi bu hükümlerde, öğretmenlerin mesleğe girdiği andan emekli olana kadar aynı statüde kalmasından söz edilmemekte, bir eğitim düzeyinden diğerine geçiş hakkından; müfettiş, okul yöneticisi, öğretim (eğitim) müdürü ya da özel işlevler içeren başka bir konum gibi öğretimde sorumluluk konumlarına geçişlerden; yükselmelerin, mesleksel nitelikli ölçütlere göre öngörülen görev için ilgilinin nesnel bir değerlendirmesinin yapılmasından söz edilmektedir.
Yüksek lisans, doktora ve mesleki eğitim programlarına itiraz edilmemelidir!
Bu ilkelere göre yüksek lisans, doktora ve mesleki eğitim programlarına katılmayı reddetmek doğru değildir. İtiraz edilecekse, sınava itiraz edilmeli ancak sınav yerine mesleki eğitim programının tamamen izlenmiş olması ve bu programların her biriyle ilgili makale çalışmaları yapılması önerilebilir.
Bu süreçten sonra yapılması gereken, öğretmenlik kariyer basamakları kanununu tümden reddetmek değil, Öğretmenlik Meslek Kanununun değiştirilmesi gereken yönlerinin, 1966 tarihli ILO / UNESCO Ortak Belgesi olan “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”nde yer alan “İlerleme ve Yükselme” hükümlerine uygun bir şekilde değiştirilmesi için bütün eğitim emekçilerini kapsayacak şekilde bir mücadele hattı belirlemek ve mücadele etmektir.
Kaynaklar
ÖĞRETMENLERİN STATÜSÜ TAVSİYESİ (1966 ILO / UNESCO Ortak Belgesi)
Abdullah DAMAR