Halife II. Velid kadınlar, şarkıcilar ve şairler arasında zevk ve eğlence içinde yaşadı; güzel sesli köleler ve cariyeler her tarafı doldurdu. Bütün ülkede şarkılar besteleyip söylemek moda oldu. İbni Sureyc, Mabed, Garid, Ibni Ayşe vb. şarkıcılar sarayda baş üstünde tutuldu. Halife tarafından pek büyük at yarışları düzenlendi. Kendisi gece gündüz içiyordu. Hatta bir gün ona gelip "Ya Emirülmüminin, sarayın etrafı Arap ve Kureyş temsilcileriyle doldu. İçinde bulunduğunuz durum halifelik şerefiyle bağdaşmaz." diyen bir mabeyinciyi yere yatırıp ağzına bir boruyla ölünceye kadar şarap akıttırmıştı.
Bu yozlaşmış yaşamın yanı sıra II. Velid'in mukaddesata karşı en küçük bir saygı duygusuna sahip olmadığı da kaynaklardan anlaşılmaktadır. Bir gün. XIV. Sure'nin 15. ve 16. ayetlerini okurken Kuran'ı hedef olarak karşısına diktirmiş, attığı oklarla kutsal kitabı delik deşik etmiş ve şu anlamda bir beyit okumuştu: "Mağrur ve asi insanı tehdit ediyorsun; işte mağrur ve asi insan benim; Rabbinin önünde kıyamet günü göründüğünde ona de ki, beni böyle parçalayan Velid idi." Aynca onun İslamiyet'ten çıktığını ve Mani dinine girmiş olduğunu bildiren kayıtlar da mevcuttur. Hatta bir gün güzel bir cariyesine hilafet giysilerini giydirerek camiye imamete göndermiştir.
II. Velid'in düşüncesiz yaşamı ve davranışları halkı kendisine karşı galeyana getirdiği gibi önceki halife Hişam'ın biriktirdiği hazineleri kısa zamanda bitirmesi ve valilerden para istemesi onları kendisine karşı ayaklanmaya yöneltti. Henüz ergin olmayan ikinci oğlunu veliaht tayin etmek istemesi de akrabalarını darılttı. Ayaklananlar, ona karşı bir direnmeyle karşılaşmadan III. Yezid'i tahta çıkardılar. II. Velid kendisine karşı gönderilen birlikleri umulmaz bir cesaretle karşıladı; daha sonra Palmira'nın güneyindeki çölde Bahra Sarayı'na çekildi; onu orada kıstıran düşmanları başını keserek bir mızrağın ucunda Şam'a götürdüler ve yanına da bir çanak şarap koyarak günlerce teşhir ettiler."
Güncelleme Tarihi: 19 Mart 2022, 08:45