Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Latif Selviöğretmenlik meslek kanunu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
HİZMET YILINA DAYALI SİSTEM
Öğretmenlere yönelik sınavlarla ilgili yaşanan tartışmalara işaret eden Selvi, “Biz 4-5-6. dönem toplu sözleşmelerde ifade ettiğimiz, hizmet yılına dayalı bir düzenleme yapılmasını istemiştik. Şu an bu fiilen gerçekleşmedi ve bir sınavla test ediliyor. Konuyla ilgili CHP bir yaklaşım gösterdi ama bu konuda değil. Birçok sendika, öğretmene sınav mı olur diye değerlendiriyor. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Elbette öğretmenin hizmet yılındaki tecrübeye dayalı bir düzenleme yapılmasına yönelik talebimiz var. Madem ki bu konuda çok tartışma var öğretmen arkadaşların sesine kulak verilsin” şeklinde konuştu.
"KOTA OLMAMASI ŞANSI ARTIRIR"
2006 yılında yapılan sınava girenlerin uzman öğretmen olduğunu hatırlatan Selvi, “O günkü sınav şartlarda kota gibi birtakım sınırlayıcı düzenleme vardı. Bu sınava girenlerin az bir kısmı kazanıp uzman öğretmen olabilmişti. Şimdi benim kanaatim kota olmadığı için öğretmen arkadaşlarımızın bu bugüne kadar ki performansına da baktığımda çok yüksek bir başarı gerçekleştiğini düşünüyorum.
Öğretmenler alan bilgisi branş yeterliliğiyle işlerini yapıyor. Bu sınavlar ise öğretmenlik meslek bilgisiyle alakalı ortak alanda bir gelişim çabası. Yani bu sınavların temelinde öğrenciden çok öğretmeni geliştirmeye yönelik pedagojik eğitim var. Ve bu konuda yapılacak çalışmalar öğretmenlerin derste anlattığı konularla ilgili olmayabilir. Genel eğitim politikalarına dönük birtakım hizmetler olacak, yani matematik öğretmeninin yeterliliği ölçülmüyor. Bu alan bilgisi sınavıyla ölçüldü, yeterli görülenler öğretmen olarak görevine zaten başladı. Şimdi gündeme gelen sınavın temelinde öğretmen-öğrenci ilişkisi var” diye konuştu.
"AYRIMCILIK İDDİALARI DOĞRU DEĞİL"
Bu unvanlar öğretmenler arasında ayrımcılığa yol açıyor iddialarını değerlendiren Selvi, “Yıllardır sendika başkanıyım, 2006 yılında sınava girerek uzman öğretmen oldum. Bu zamana kadar böyle bir durumla ilgili en ufak şikayet duymadım. Hiçbir meslek grubunda yaşanmamış şeyleri öğretmenler yaşayacakmış gibi bir illüzyon üreterek bir tartışma alanı oluşturdular. Bu da durumu bağlamından kopararak, yapılan önemli bir çalışmanın kıymetini aşağı çekmeye sebep oldu. Buna fırsat vermemeliydik. İyi yapılan bir şeyi çok yanlış bir mecrada sanki öğretmenlere kaybettiren, öğretmenleri üzen bir şeymiş gibi gösterildi. Bu son derece yanlış bir şey, öğretmenin unvanı alan yeterliliğiyle ilgili değil, bunun özellikle vurgulanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
TALEPLERİMİZ VAR
Selvi sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğitim yöneticileri kanununda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç vardı. Mesela özel okullar bu sistemin içinde ama pozisyonlarının tanımlanması gerekiyor. Şiddetle ilgili konularda sağlıkta olduğu gibi bir düzenlemeyi bu kanunda da talep ediyoruz. Başöğretmenliğe geçişte, genel idari hizmetler sınıfı başta olmak üzere eğitim öğretimden başka alanlara geçmiş olanların da bundan yararlanabilmesi gerekiyordu. Bu gibi eksikliklerin giderilmesi için bakanlıkla görüştük, belli bir mutabakata geldik. Düzenlemelerin kısa süre içinde yapılacağını umuyorum."
Çok önemli bir kazanım
Öğretmenlere de bir mesaj veren Selvi, “Meslek kanunu öğretmenlere yönelik yakın zamanda atılan en önemli adımlardan biri. Kamu sisteminde öğretmenlerin hak ettiği yeri almasını sağlayacak. Birtakım taleplerin olduğunu görüyoruz, bu talepleri değerlendirerek girişimleri sürdürüyoruz. Bu konuda doğrusunu söylemek lazımsa başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere eğitimin aktörlerinin de iyi niyetle bir gayret içerisinde olduklarını da görüyorum. Yakın zamanda yapılacak düzenlemeler zaten bu tartışmaların hepsini kökten halletmiş olacak" dedi.